DOLAR 40,8650 0,51%
EURO 47,8141 0,57%
ALTIN 4.395,980,41
BITCOIN 4800026-0.66178%
Elazığ
°

SABAHA KALAN SÜRE

Ucuzluk yarışı kızıştı: E-ticarette hayatta kalma mücadelesi

Ucuzluk yarışı kızıştı: E-ticarette hayatta kalma mücadelesi

ABONE OL
Ağustos 15, 2025 13:17
Ucuzluk yarışı kızıştı: E-ticarette hayatta kalma mücadelesi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Çin merkezli e-ticaret devi Temu, Türkiye pazarında kısa sürede büyük bir çıkış yaptı. Kullanıcılar, platformun sunduğu düşük fiyatlar ve geniş ürün yelpazesiyle alışveriş alışkanlıklarını yeniden şekillendirirken, yerli e-ticaret markaları ise küresel rakibin oluşturduğu rekabet baskısıyla karşı karşıya. Sektör temsilcileri, bu yeni dönemde Türk markalarının nasıl ayakta kalacağı sorusuna yanıt arıyor.

Türkiye’de on binlerce e-ticaret firmasına operasyonel ve dijital altyapı hizmeti sunan BirFatura kurucusu İbrahim Bayır, Temu’nun pazardaki etkisini ve yerli markaların karşılaştığı zorlukları değerlendirdi. Bayır’ın analizine göre, sektör köklü bir dönüşüm yaşıyor ve bu süreçte sadece değer oluşturan markalar ayakta kalabilecek. Temu’nun Türkiye’ye girişinde izlediği agresif fiyat politikası, pazarda dengeleri değiştirdi. Platform, kullanıcıya sunduğu indirimler, ücretsiz kargo ve oyunlaştırma unsurlarıyla, özellikle fiyat hassasiyeti yüksek tüketiciler arasında hızla popülerlik kazandı. Bu durum, yerli markaların müşteri kaybı yaşamasına ve rekabet stratejilerini yeniden gözden geçirmesine yol açıyor.

BirFatura olarak Türkiye’deki e-ticaret ekosistemine dijital altyapı, fatura yönetimi ve operasyonel çözümler sunan İbrahim Bayır, sektörün içinden gözlemlerini paylaştı. İbrahim Bayır, Temu’nun etkisini, “Global devler, büyük lojistik ağları ve düşük maliyet avantajlarıyla Türkiye’deki e-ticaret dinamiklerini zorluyor. Yerli markalar için en büyük tehdit, fiyat rekabetine sıkışıp kalmak. Oysa uzun vadede sürdürülebilir başarı, sadece ucuz ürün sunmakla mümkün değil” sözleriyle özetledi. Temu’nun pazardaki konumlanmasının sadece fiyat avantajından ibaret olmadığını da vurgulayan Bayır, “Temu, kullanıcı deneyimini oyunlaştırarak, alışverişi eğlenceli hale getiriyor. Günlük check-in’ler, çarkıfelek oyunları ve sosyal paylaşım teşvikleriyle müşteri bağlılığı oluşturuyor. Bu, yerli markalar için önemli bir ders” diye konuştu.

Son altı ayda müşteri portföylerindeki markaların davranış değişikliklerinin, Temu etkisini net şekilde gösterdiğini ifade eden İbrahim Bayır, BirFatura’nın müşterilerine sunduğu dijital dönüşüm hizmetlerinin, bu zorlu dönemde daha da kritik hale geldiğini belirtti. Bayır, “BirFatura olarak hizmet verdiğimiz yüzlerce e-ticaret firmasının verilerini analiz ettiğimizde, özellikle elektronik, ev dekorasyonu ve moda kategorilerinde satış düşüşleri gözlemliyoruz. Markalar, bu duruma karşı farklı stratejiler geliştirmeye çalışıyor, ancak çoğu hala fiyat odaklı yaklaşımda ısrar ediyor. Bu, uzun vadede sürdürülebilir değil. Dijital altyapısı güçlü olan markalar, müşteri verilerini daha iyi analiz edebiliyor, satış süreçlerini optimize edebiliyor ve operasyonel maliyetlerini düşürebiliyor. Bu da onlara rekabette avantaj sağlıyor” şeklinde konuştu.

Yerli markalar için çıkış yolu: Müşteri deneyimi ve katma değer

Bayır’a göre, Türk e-ticaret markalarının rekabette öne çıkabilmesi için değer odaklı stratejilere yönelmesi şart. Bu konuda detaylı öneriler sunan Bayır, yerli markaların güçlü yanlarını öne çıkarması gerektiğini vurguladı. Yerli markaların sahip olduğu avantajları da sıralayan Bayır, “Bugün tüketici, sadece fiyat değil; güvenilirlik, hızlı destek ve kaliteli ürün arıyor. Markalar, satış sonrası hizmetlerini güçlendirerek ve müşteriye özel deneyimler sunarak sadakat oluşturabilir. Ayrıca, yerel üretimin ve ürünlerin hikayesinin vurgulanması, tüketicinin markayla bağ kurmasını sağlıyor. Türkiye’deki markalar, yerel kültürü ve tüketici davranışlarını daha iyi anlıyor. Hızlı teslimat, Türkçe müşteri desteği ve yerel ödeme yöntemleri gibi konularda üstünlük sağlayabilir. Ayrıca, ’Made in Türkiye’ algısı, kalite ve güvenilirlik açısından önemli bir değer” ifadelerini kullandı.

Dijitalleşme, rekabette hayatta kalmanın anahtarı

BirFatura olarak sundukları dijital altyapı çözümlerinin, firmaların operasyonlarını daha verimli ve izlenebilir hale getirdiğini belirten Bayır, dijitalleşmenin önemine değindi. Dijital dönüşümün sadece teknoloji yatırımı olmadığını, aynı zamanda süreç optimizasyonu ve veri analitiği gerektirdiğini söyleyen İbrahim Bayır, “Dijitalleşme, sadece teknik bir gereklilik değil; aynı zamanda rekabette avantaj sağlayan bir unsur. Müşteriyle doğrudan iletişim kurabilen, sipariş süreçlerini şeffaf yönetebilen markalar, Temu gibi platformlara karşı daha güçlü durabilir. Markalar, müşteri verilerini analiz ederek kişiselleştirilmiş deneyimler sunabilir. Satın alma davranışlarını takip ederek stok yönetimini optimize edebilir. Bu da hem maliyetleri düşürür hem de müşteri memnuniyetini artırır” dedi.

Sektörde yaşanan zorluklar ve çözüm önerileri

Temu’nun pazara girişiyle birlikte, özellikle küçük ve orta ölçekli Türk e-ticaret firmaları satışları düşmeye başladı. BirFatura’nın verilerine göre, son aylarda birçok marka fiyat rekabeti sebebi ile kar marjlarını azaltmak zorunda kaldı. Bu da operasyonel sürdürülebilirlik açısından risk oluşturuyor. Yerli markaların yaşadığı temel sorunlara da değinen ve bu sorunlara karşı detaylı çözüm önerileri sunan Bayır, “Birçok marka, Temu’ya karşı sadece fiyat indirimiyle yanıt veriyor. Oysa bu, karlılığı olumsuz etkiliyor ve uzun vadede sürdürülebilir değil. Asıl yapılması gereken, müşteri değer önerisini güçlendirmek ve farklılaşmak. Markalar, satış öncesi ve sonrası müşteri deneyimini iyileştirmeli. Hızlı cevap veren müşteri hizmetleri, kolay iade süreçleri ve kişiselleştirilmiş öneriler, müşteri sadakatini artırır. Türkiye’deki markalar, yerel teslimat ağları, Türkçe destek ve yerel ödeme yöntemleri gibi avantajlarını öne çıkarmalı. Aynı gün teslimat gibi hizmetler, global platformlara karşı önemli bir rekabet avantajı sağlayabilir. Tüketiciler, sadece ürün satın almıyor; aynı zamanda markanın değerleriyle özdeşleşmek istiyor. Sürdürülebilirlik, yerel üretim desteği ve sosyal sorumluluk gibi konular, marka bağlılığını güçlendirir. Sadece online satış yapmak yetmiyor. Sosyal medya, fiziksel mağazalar ve online platformları entegre eden omnichannel yaklaşım, müşteriye tutarlı deneyim sunar” diye konuştu.

Teknoloji ve inovasyon: Geleceğin rekabet aracı

Teknoloji yatırımlarının yerli markalar için kritik önemde olduğunu ifade eden ve BirFatura olarak, müterilerine bu teknolojik dönüşümde destek verdiklerini belirten Bayır, “Yapay zeka destekli müşteri hizmetleri, kişiselleştirilmiş ürün önerileri ve otomatik stok yönetimi gibi teknolojiler, operasyonel verimliliği artırır. Ayrıca, mobil uygulama ve sosyal medya entegrasyonu, müşteriyle daha güçlü bağ kurulmasını sağlar. Firmalar, dijital altyapılarını güçlendirerek maliyet avantajı elde edebilir. Otomatik fatura yönetimi, entegre muhasebe sistemleri ve veri analitiği araçları, hem zaman tasarrufu sağlar hem de hata oranını düşürür” şeklinde konuştu.

Tüketici davranışlarındaki değişim

Temu’nun Türkiye’ye girişiyle birlikte tüketici davranışlarında gözlemlenen değişiklikleri de analiz eden İbrahim Bayır, “Tüketiciler, daha fiyat bilinçli hale geldi. Aynı ürünü farklı platformlarda karşılaştırma oranı arttı. Bu da markaların sadece fiyatla değil, sunduğu toplam değerle rekabet etmesi gerektiğini gösteriyor. Bilinçli tüketiciler, kaliteli ürün ve güvenilir hizmet arıyor. Yerli markalar, bu ihtiyaçları karşılayarak müşteri sadakati oluşturabilir. Önemli olan, doğru mesajı doğru kanallarla iletmek” ifadelerini kullandı.

Fark oluşturanlar ayakta kalacak

Son olarak, Temu’nun Türkiye’deki varlığının önümüzdeki dönemde daha da güçleneceğini, ancak yerli markaların doğru stratejilerle bu rekabette varlık gösterebileceğini söyleyen Bayır, “E-Ticarette ucuzluk artık tek başına bir başarı kriteri değil. Müşterinin güvenini kazanmak, markanın hikayesini anlatmak ve farklılaşmak, sektörün yeni anahtarı. Yerli markalar, bu dönüşümü yakalayamazsa pazardaki paylarını kaybetme riskiyle karşı karşıya. 2025’ün ikinci yarısında, dijital altyapısı güçlü ve müşteri odaklı stratejileri olan markalar öne çıkacak. Sadece fiyat rekabeti yapan firmalar ise zorlanacak. Sektörde bir konsolidasyon süreci yaşanabilir” dedi.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP